Eylül 2012 tarihinden bu yana
yaptığımız “Geocaching” hobisi ile
ilgili artık bulduğumuz ve sakladığımız kutularla ilgili paylaşımlar yapmanın
zamanı geldi. Bugün ilk kutu bulma deneyimimizden bahsedeceğim. :) “Geocaching” oyununu duyduktan sonra
ilk eğilim genelde "Kutu bulmalıyım" şeklinde oluyor. :) Malum
ülkemizde çok fazla bu oyunla ilgilenen kişi olmadığı için ülkemize saklı kutu
sayısı da bir o kadar az. Dolayısıyla İstanbul, Ankara, İzmir vb. büyük
şehirlerimizden birinde yaşamıyorsanız yakın çevrenizde bir kutu bulunma
olasılığı düşük.
Biz de Balıkesir 'de
yaşadığımızdan oyunu duyduktan sonra ilk hangi kutuya gidebiliriz diye kutu
araştırmaya koyulduk. İlk “geocaching”
deneyimimiz de buna rağmen plansız olarak, Eylül ayının başında bir haftasonu eşim
ve ailemizle beraber, Balıkesir'den Akçay, Altınoluk tarafına diye çıktığımız
yolda bir anda babamın "Bergama'ya
gidelim" demesiyle başlamış oldu. :)
Bergama Kutu Bulma Gezimizin Fotoğrafları :) |
Bergama'da bir kutu vardı ve biz
eşimle beraber bunu biliyorduk. Bergama deyince ben hemen olaya balıklama daldım.
"Gidelim. Orada bir de kutu var." :)
Annemle babama daha önce "Geocaching" oyunundan
bahsetmiştik. O yüzden konuyu biliyorlardı.
Hem Bergama'yı, Balıkesir'e çok
uzak olmamasına rağmen, daha önce görmemiştik. Bu yönden güzel olacaktı. Hem de
kutuyu bulup bir taşla iki kuş vurmuş olacaktık.
Bergama'ya gittik ve ilk kutumuzu
bulduk. :)
İlk "cache" yani kutumuzu bulmak
için yola koyulduk. Kutu Akropol’ün içindeydi. Elimdeki akıllı telefonuma daha
önceden indirdiğim uygulama vasıtasıyla, kutunun korinatlarına ulaştım. Bizi
kutuya yönlendirmesi için sabırsızlanıyordum.
Bergama Akropol'deki Meşhur Amfi Tiyatrodan Bir Görünüş. Dikliği Gerçekten Etkileyici. |
Bu fotoğraf da Amfitiyatrodan bir diğer görünüş. |
Bergama Akropol içinden bir diğer güzel görünüm. Sütunlu yol. Gerçekten etkileyici. |
Telefon beni kutuya
yönlendiriyordu ama bir karışıklık vardı. :) Yaklaşık 10-15 dakika aynı bölgede
arandıktan sonra, kutunun internetteki sayfasına konulan ipucu fotoğraflarında
yardımıyla ( kutunun koordinatı
aslında kutuyu bulmak için yeterli, ancak bazı kullanıcılar kutuyu bulmayı
kolaylaştırmak için kutuyu sakladıkları yeri veya yakınlarını ipucu fotoğraf
olarak koyarlar. Bunlara bakıp bakmamak tamamen sizin tercihiniz.)
kutuya ulaştık. Kutuyu ilk ben buldum ve elimi kutuyu almak için uzattığımda,
aynı anda "Buldum! Buldum!" diye
bağırmam bir oldu. Kutunun güvenliğini bir an olsun ilk kutuyu bulmanın verdiği
heyecanla unutmuştum. :) Hemen babam ve eşim beni uyardılar ve bende kendime
geldim. :)
Burada kutuyu arıyorum. Elimdeki cihaz kutuya yaklaştığımı söylüyor. :) Ama burada arayışlar beyhude.. :) |
En sonunda cihaza bir daha bakıyorum. Bir terslik olduğunu anladım. Kutu için koyulan, kutunun yeriyle ilgili ipucu veren fotoğraflara bakıp, kutunun yerini çıkarmaya çalışıyorum. :) |
İşte bu fotoğrafta ilk kutumuza artık çok yakınız. Yanımda eşim ve babam da var. Ama hala kutuya ulaşamıyorum. Çevrelerinde bir yerlerdeyim. İnceliyorum. :) |
Ve nihayetinde kutuyu buluyoruz.
İşte ilk bulduğumuz kutu elimizde... :) Boyutları Mikro boyutunda... |
Böylelikle sizlere ilk bulduğumuz kutumuzun macerasını anlatmış oldum. "Geocaching" olayına fiili olarak başlamamıza sebep olan kutu Bergama'daki " Pergamon / Bergama " adlı kutudur. :) Tabiki kutuyu bulduktan sonra içinden çıkan kayıt defterine bulduğumuzu yazdık ve yine çevremize dikkat ederek kutumuzu bulduğumuz yere tekrar sakladık. Çünkü kutumuz bizden sonra da bulunmaya devam edecek. :)
Kutu bulma ve saklama maceralarımız ile ilgili yazılarımız devam edecek... :) Her şey gönlünüzce olsun...